Yüklüyor…

Ekonomik karmaşıklık endeksi (EKE) ile gelir eşitsizliği arasındaki ilişki: OECD ülkeleri üzerine bir uygulama/

Gelir, bir ekonomide belirli bir dönemde üretilen mal ve hizmetten elde edilen kazancı ifade etmektedir. Ekonomide var olan toplumlar ve bireyler arasında kazancın dağılımını etkileyen birçok unsur bulunmaktadır ve günümüzde ihtiyaçlara ulaşma yollarının kolaylaşması gelir dağılımında eşitsizlik sor...

Ful tanımlama

Detaylı Bibliyografya
Yazar: Karakaş, Ceren
Kurumsal yazarlar: Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası Ekonomi Politikası Ana Bilim Dalı, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
Diğer Yazarlar: Şeker, Ayberk (tez danışmanı)
Materyal Türü: Tez
Dil:Türkçe
Konular:
Diğer Bilgiler
Özet:Gelir, bir ekonomide belirli bir dönemde üretilen mal ve hizmetten elde edilen kazancı ifade etmektedir. Ekonomide var olan toplumlar ve bireyler arasında kazancın dağılımını etkileyen birçok unsur bulunmaktadır ve günümüzde ihtiyaçlara ulaşma yollarının kolaylaşması gelir dağılımında eşitsizlik sorununu ortadan kaldırmada etkili olmamaktadır. Gelir dağılımını etkileyen birçok faktör ve gelir dağılımı türleri iktisat tarihinin başlangıcından itibaren iktisadi düşünce okulları ve iktisadi düşünürler için inceleme konusu olmuştur. Bir ekonomide bireylerin bir arada yaşayıp kazanç elde edebilmeleri ve ekonomideki refah seviyesinin azalmaması için gelir eşitsizliği sorununun en aza indirilmesi gerekmektedir. Ekonomilerin dünya pazarında geniş hacimli yer edinebilmeleri önemlidir. Dünya pazarında yer edinebilmek için rekabet üstünlüğü sağlayan, yoğun teknoloji ve bilgi içeren çeşitlendirilebilir mal üretimini gerçekleştirmek gerekmektedir. Üretilen malın içerisinde yer alan bilgi, teknoloji ve kaliteyi ekonomik karmaşıklık endeksi ile ölçmek mümkündür. Bu doğrultuda, çalışmada, ekonomik karmaşıklık endeksi (EKE) ile gelir eşitsizliği arasındaki ilişki OECD ülkelerinde 2000-2020 yılları arasındaki veriler dikkate alınarak incelenmiştir. Modelde araştırma değişkeni ekonomik karmaşıklık endeksi olarak seçilmiştir. Bağımlı değişken OECD ülkelerine ait gini katsayısı olarak; bağımsız değişkenler gayri safi yurtiçi hasıla, ticari açıklık oranı ve OECD ülkelerine giren doğrudan yabancı yatırımların gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki oranı olarak seçilmiş, analiz ve testler uygulamıştır. Kullanılan analiz ve testler sırasıyla; yatay kesit bağımlılık testi, homojenlik testi, panel birim kök analizi, panel zaman serisi analizleri (uzun dönem homojenlik –Hausman- testi), havuzlanmış ortalama grup (PMG) tahmincisi ve Dumitrescu – Hurlin (2012) panel nedensellik testleridir. Yatay kesit bağımlılık ve homojenlik testi sonuçlarına göre modelde değişkenler arasında bağımlılık bulunamamış, panel birim kök analizine göre ise değişkenlerin durağan yapıda oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Panel zaman serisi analizlerine göre ise OECD ülkeleri çerçevesinde uzun dönemde ekonomik karmaşıklık endeksinde, ticari açıklık oranında ve doğrudan yabancı yatırımların gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki payında görülen her 1 puanlık artış gini katsayısını sırasıyla; %0,029, %0,043,ve %0,027 oranında azalttığı görülmüştür. Gayri safi yurtiçi hasılada uzun dönemde meydana gelen %1'lik artışın sonucunda ise gini katsayısının %0,021 oranında arttığı gözlemlenmiştir. Panel zaman serisi analizi sonuçlarına göre uzun dönemde parametreler homojen bir yapıda olup birimden birime değişiklik göstermemektedir. Panel nedensellik analizi sonuçlarına göre OECD ülkelerinde ekonomik karmaşıklık endeksi, gayri safi yurtiçi hasıla ve ticari açıklık oranı ile gini katsayısı arasında iki yönlü nedensellik ilişkisinin var olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Doğrudan yabancı yatırımların gayri safi yurtiçi hasıla içerisindeki payı ile gini katsayısı arasında herhangi bir nedensellik ilişkisinin bulunmadığı görülmüştür.
Fiziksel Özellikler:83 sayfa ; 30 cm
Bibliyografya:Kaynakça : 74-81 sayfa.